Marie Curie 7 Kasım 1867 yılında Polonya’nın Varşova şehrinde doğmuş, radyoaktivite alanında çalışmalar yürüterek polonyum elementini keşfetmiş ve bu alanda farklı çalışmalar yürütmüş ve araştırmaları sonucu kimya ve fizik alanında Nobel Ödülü'ne layık görülmüş ve başka isimlerle ödüller kazanmış, alanında 10’dan fazla makale, tez ve kitaplar yazmış Leh- Fransız kimyager, matematikçi ve fizikçidir.
Marie Curie’nin biyografisine bakıldığında Nobel Ödül’ü alan ilk kadın ve Nobel tarihinde iki ayrı bilim dalında ödül alabilen tek bilim insanı olduğu bilinmektedir.
Marie Curie’nin yaşam özetinde kendisini bilime adadığı, radyoaktivite üzerine yaptığı çalışmalar sonucunda uzun süreler radyasyona maruz kaldığı ve bundan dolayı kan kanseri olup vefat ettiği için kendisine ‘’bilim için ölen kadın’’ denilmiştir.
Marie Curie Neyi Bulmuştur?
Marie Curie, Alman fizikçi Wilhelm Röntgen’in X Işınlarını keşfettiği ve Fransız fizikçi Henri Becquerel’in uranyum tuzları tarafından yayılan benzer “Becquerel ışınları” raporu üzerinde çalışmalar yapmasıyla ilgi çekmiştir. Yazar Goldsmith’e göre, Curie iki metal plakadan birini ince bir uranyum tuz tabakası ile kaplamış ve daha sonra eşi tarafından geliştirilen aletleri kullanarak uranyum tarafından üretilen ışınların gücünü ölçmüştür. Aletler, iki metal plaka arasındaki hava uranyum ışınların maruz kaldığında oluşan zayıf elektrik akımlarını tespit etmiştir. Uranyum elementi bileşiklerinin de benzer ışınlar yaydığını bulmuştur. Ayrıca bileşiklerin katı ya da sıvı halde olup olmadığına bakılmaksızın ışınların gücünün aynı kaldığını tespit etmiştir. 1898 yılının mart ayında Marie Curie tespitlerini “radyoaktivite” terimini icat ettiği bir makalede belgelemiştir.
Marie Curie, çoğu bilimsel araştırma ve çalışmasında eşi Pierre Curie ile birlikte çalışmıştır. Bu çalışmalardan birinde uranyum elementi içerisinde başka bir maddenin daha var olup olmadığını araştırmışlar ve bu araştırma için tonlarca ağırlıkta milyonlarca uranyum filizi kullanmışlardır. Yürüttükleri bu çalışma iki yıl sürmüş ve sonucunda gerçekten de uranyumun elementinin içerisinde başka bir element daha olduğu saptanmıştır. Bu element bizmut elementidir. Ancak bizmut elementinin içinde de element olabilir düşüncesiyle ilerleyen Marie ve Pierre çifti araştırmalarına devam etmişlerdir.
Curie çifti uranyum elementinin bozunmasından kaynaklı olarak ortaya çıkan 1898 yılında adına Polonyum dedikleri elementi keşfetmişlerdir. Bu element oldukça güçlü yapıdadır ve çift için daha fazla araştırmanın kapılarını açmıştır.
Uzun yıllar birlikte yaptıkları araştırmaların sonucunda Marie Curie ve Pierre Curie çifti 1902 yılında radyum elementini keşfetmişlerdir. Bu elementi keşfettiklerini duyan birçok kişi elementi satın almak istemiş fakat çift bu teklifleri reddetmiştir. Bu keşiflerinden dolayı Nobel Ödülü almaya hak kazanmışlardır. Bununla birlikte Marie Curie’nin yazdığı doktora tezi 1903 yılının haziran ayında yayınlanarak, Fransa’da ki ilk kadın doktora tezi savunucusu olmasına yardımcı olmuştur.
Marie Curie 1. Dünya Savaşı sırasında cerrahlara yardımcı olması için ön saflara yakın alanlarda Radyolojik merkezler için mobil radyografi üniteleri tedarik etti ve bu üniteler halk arasında ‘’Petites Curies’’ olarak anılmıştır.
Curie, 1915’te enfekte dokunun sterilize edilmesi için daha sonra radon olarak isimlendirilecek olan ve radyoaktif gaz içeren boş bir iğne geliştirmiştir. Geliştirdiği bu iğneden savaş zamanı bir milyondan fazla yaralı asker faydalanmıştır.
Marie Curie Fransa içerisinde çok fazla çalışma yapmış olmasına rağmen dönemin hükümeti onu kadın olmasından dolayı ilk başlarda yeteri kadar ciddiye alınmamıştır. Fakat daha sonra başarılarının yurtdışında kabul görmesi ve bilim alanında bilinen bir isim olmasının ardından Fransa hükümeti de onun başarılarını tanımaya başlamıştır. Böylelikle Marie Curie yalnızca kendi içerisinde bulunduğu dönemin değil, aynı zamanda günümüzde bile bilim tarihinin en etkili isimlerinden biri olmuştur.
Marie Curie'nin Aldığı Ödüller Nelerdir?
Marie Curie’nin yaptığı çalışmaların önemi aldığı çok sayıda ödülde kendini göstermiştir. Curie, dünya çapında pek çok fahri bilimsel unvan, fahri tıp ve hukuk unvanı ile bilimsel toplulukların onursal üyeliğini kazanmıştır. Bunlar dışında Nobel ödüllerine de layık görülmüştür. Eşi Pierre Curie ile birlikte, Becquerel’in tesadüfen keşfettiği radyasyona dair yaptığı çalışmalarla yarısını Becquerel yarısını Marie ve Pierre Curie çifti olmak üzere 1903 yılında Nobel Fizik Ödülü’nü kazanmışlardır. 1911 yılında da radyoaktivite alanındaki yaptığı çalışmalarla Nobel Kimya Ödülü’nü kazanmıştır. 1903 yılında eşi Pierre Curie ile birlikte Londra Kraliyet Derneği Davy Madalyası’nı kazanmış ve 1921 yılında Birleşik Devletler Başkanı Harding, bilime yaptığı katkılar dolayısıyla Marie Curie’ye Amerikalı kadınlar adına bir gram radyum hediye etmiştir.
Marie Curie, uzun süre maruz kaldığı radyasyondan dolayı 4 Temmuz 1934 yılında hayata veda etmiştir. Marie Curie’nin hayatı ‘’Radyoaktif’’ isimli bir film ile beyaz perdeye aktarılmıştır.
1903 yılında kazanılan Nobel Fizik Ödülü’nün hikayesi şu şekildedir: Nobel Fizik Ödülü’nün Henry Becquerel ve Pierre Curie’ye verilmesi tartışılmıştır. Pierre’in İsveçli bir meslektaşı bunu Pierre’e bildirmiştir. Nobel arşivlerine göre, Pierre bu durumu protesto etmiş ve Marie’nin de ödülü alması gerektiğini söylemiştir. Nobel komitesi bu durumu değerlendirmiş ve kabul etmiş, ödülün yarısını Henri Becquerel’e yarısını da Pierre Curie ve Marie Curie’ye olmak üzere dağıtmıştır. Bununla birlikte Marie, Nobel’i kazanan ilk kadın olmuştur.
Marie Curie’nin aldığı ödüller aşağıda maddeler halinde listelenmiştir.
- 1903- Nobel Fizik Ödülü
- 1903- İngiliz Kraliyet Birliği'nden Davy Madalyası
- 1904- Matteuci Madalyası
- 1909- Elliot Cresson Madalyası
- 1911- Nobel Kimya Ödülü
- 1921- John Scoot Madalyası
- 1921- Bilime katkılarından ötürü, Amerika'nın kadınları adına, Birleşik Devletler Başkanı Başkan Warren Harding'ten 1 gram radyum
- 1921- Willard Gibbs Madalyası
- 1921- Benjamin Franklin Madalyası
Marie Curie'nin Albert Einstein ile Arasındaki İlişki Nedir?
Marie Curie ve Albert Einstein ilk kez 1911 yılında tanışmalarının ardından, yaklaşık 25 yıl iş ortağı ve dost olmuşlardır. Einstein ayrıca erkek egemen bilim dünyasında Marie Curie’ye her zaman destek olmuştur. Önce Marie Curie’nin Einstein için yazdığı tavsiye mektubu ve daha sonra Einstein’ın Marie Curie’ye yazdığı destek mektubu ikili arasındaki arkadaşlık ilişkisini güçlendirmiştir.
Albert Einstein tarafından 1905 yılında Annalen der Physik bilim dergisinde yayınlanan Annus Mirabilis makaleleri bilim dünyasında çığır açmıştır. Bu makalelerin arkasındaki parlak zekadan Marie Curie de etkilenmiştir. 1911 yılının Kasım ayında dünya çapında oldukça saygı duyulan iki bilim insanı olan Henri Poincaré ve Marie Curie, İsviçre’nin Zürih şehrindeki Federal Teknoloji Enstitüsü’nde teorik fizik profesörü olarak görev yapmak isteyen ve 32 yaşında olan Albert Einstein için tavsiye mektubu yazıp göndermişlerdir. Marie Curie bu mektupta Einstein’ın modern teorik fizik ile ilgili yayınladığı çalışmalara hayran kaldığını belirtmiştir. Bu tavsiye mektubunun ilgili merciye ulaşmasından, birkaç ay sonra Einstein Zürih’e yerleşmiş ve Federal Teknoloji Enstitüsü’nde işe başlamıştır. Marie Curie ve Albert Einstein arasında bu anıdan sonra bir dostluk başlamıştır.
Nobel tarihinde iki ayrı bilim dalında ödül alabilen tek bilim insanı olan Marie Curie yalnızca azmi ve bilimsel başarıları ile değil özel hayatı ile de yaşadığı dönemde toplumun ilgi odağı olmuş ve basını uzun süre meşgul etmiştir. Marie Curie’nin Fransız Akademisindeki boşalan üyeliğe seçilmesinin gündemde olduğu zamanlarda, kadın olduğu için onun bu mevkiye uygun olmadığını düşünen basın organları Curie’nin özel yaşamını ortaya dökmeye başlamışlardır.
1911 yılının kasım ayında basın organları Marie Curie hakkında karalamalara başlamış, 38 yaşında dul kalan Curie’nin fizikçi arkadaşı Paul Langevin ile olan ilişkisi meslektaşlığın ötesine geçtiğine dair ellerine güçlü malzemeler geçmiştir. Marie Curie eşi Pierre Curie’nin öğrencisi ve ailenin arkadaş çevresinin bir parçası olan Paul Langevin ile zina içeren bir ilişki yaşamakla suçlanmıştır. Bu sırada evli olan Paul Langevin’in bilimsel çalışmaları yerine, Curie ile yaşadığı aşk gazetelerde dramatik başlıklar ile sayfalara malzeme olmaya başlamıştır.
1911 yılının sonbaharında Brüksel’de gerçekleştirilen Solvay Konferansı’nda Paul ile Marie’nin bir araya gelmesi olayları iyice alevlendirmiş, durumdan oldukça rahatsız olan Paul’un eşi Marie ile Paul arasındaki özel mektupları gazetecilere dağıtmış ve Fransız kamuoyu Marie Curie’ye iyice cephe almaya başlamıştır. 1912 yılında Nobel Kimya Ödülü alan Marie hakkında yalnızca gazetelerin iç sayfalarında haber geçmiştir. Hatta Nobel komitesi Marie’nin ödülü almak için gelmemesini istediklerini bildirseler de Marie Curie kızıyla birlikte ödülünü almaya gitmiştir.
Bu ortam koşullarında Albert Einstein Marie Curie’ye destek olmak adına bir mektup kaleme almıştır. Bu mektup 23 Kasım 1911 tarihlidir. Bu mektupta Einstein basının ve kamuoyunun haksız tutumlarıyla yalnız bıraktığı bir bilim insanı olan Marie Curie’ye desteğini ifade etmiştir. Einstein mektubunda Marie Curie’nin zekası ve çalışmalarına hayran olduğunu ve söylentilere kulak asmaması gerektiğini söylemiştir. Zor dönemlerden geçen Marie Curie bu mektup ile gerginliklerinden bir nebze olsa da uzak kalabilmiştir.
Marie Curie'nin Pierre Curie ile Arasındaki İlişki Nedir?
Marie Curie 1894 yılında Polonyalı bir bilim insanı aracılığıyla kardeşi Jacques ile piezoelektriği keşfeden Pierre Curie ile tanışmıştır. O sırada 35 yaşında olan Pierre Curie, Endüstriyel Fizik ve Kimya Okulu laboratuvarının başkanı olarak görev yapmıştır. Marie ve Pierre, ortak bilimsel ilgilerinin de vesilesiyle birbirlerine bağlanmış ve 1895 yılı temmuz ayında evlenmişlerdir. Evlendikten sonra Maria Skłodowska yerine Marie Curie adını almıştır.
Marie Curie 1897 yılının eylül ayında ilk kızı Irene'i dünyaya getirmiş ve bundan dolayı çalışmalarına ara vermiştir. 1898 yılının başlarında ise çalışmalarına hız verip toryumun da radyoaktif ışınları yaydığını fark eden Marie’ye eşi Pierre de kendi çalışmalarını bırakarak yardım etmeye başlamıştır.
1898 yılının temmuz ayında Curie çifti yeni radyoaktif bir element olan ve uranyumun radyoaktif bozunmasından ortaya çıkan polonyumu elementini bulduklarını duyurmuşlardır. 1898 yılının eylül ayında ise Fransız kimyacı Eugène- Anatole Demarçay'ın spektroskopi yöntemi ile tanımlanmasına yardım ettiği, doğal radyoaktif element olan radyum elementini duyurmuşlardır.
Pierre Curie 1904 yılında Sorbonne Üniversitesi’nde öğretmenliğe başlamıştır. Marie Curie de Sevr'deki bir kızlar okulunda fizik öğretmenliği yapmaya başlamıştır. 1904 yılının sonlarına doğru Curie çiftinin ikinci kızları Eve doğmuştur. Radyoaktiviteye uzun zamanlardır maruz kalan Marie ve Pierre çifti radyasyondan kaynaklanan rahatsızlıklar geçirmeye başlamışlardır. Pierre Curie 19 Nisan 1906 yılında bir at arabasının çarpması sonucu ölmüş, Marie Curie iki çocuğu ile birlikte dul kalmıştır. Marie Curie daha sonra kocasının Sorbonne'daki öğretmenlik görevini sürdürmüş ve 1908 yılında da Sorbonne'daki ilk kadın profesör olmuştur.
Marie Curie, 1911 yılının aralık ayında Nobel Kimya Ödülünü almak için Stokholm'e gitmiş ve burada yaptığı konuşmasında eşi Pierre Curie'nin yardımlarını küçümsemediğini de belirterek, radyoaktivitenin atomun bir özelliği olduğu hipotezinin kendi çalışması olduğunu duyurmuştur. Daha sonra Fransa'ya geri dönen Marie Curie, çalkantılı geçen yılın etkisi ile depresyona girmiştir.
Marie Curie'nin Yaptığı Çalışmalar Nelerdir?
Marie Curie, yaptığı çalışmalarda ilk olarak iki tane metal parçadan birinin üzerini ince bir tabaka halinde uranyum tuzu ile kaplamış daha sonra eşi Pierre Curie’nin tasarlamış olduğu elektromanyetik aletler ile metal parçaların üzerinde uranyum tuzunun ürettiği ışınların gücünü ölçmeye başlamıştır. İki metal parça arasında kalan hava ile uranyum ışınları bir araya geldiğinde ortaya hafif elektrik akımları çıkmıştır. Marie Curie bu akımları tespit etmiş ve çalışmalarını ve araştırmalarını sürdürmüştür.
Marie Curie aynı şekilde uranyumun bileşiminde bulunan maddelerin de benzer biçimde ışınlar ortaya çıkardığını keşfetmiştir. Marie Curie, uranyum elementindeki bileşiklerin sıvı ya da katı halde olduklarına bakılmadan ışınlarının gücünün her durumda da aynı kaldığını fark etmiştir.
Marie Curie eşi Pierre Curie ile 1898 yılında ışın üzerinde yaptıkları çalışmalar ile uranyum elementinin radyoaktif bozunmasıyla oluşan polonyum elementini bulmuşlardır. Polonyum elementinin ismi Marie Curie’nin memleketi Polonya’dan gelmektedir.
Marie Curie yaptığı başka bir çalışmasında “Pitchblende” isminde bir cevheri denemiştir. Bu cevherin içeriğinde yüksek miktarda uranyum bulunmaktadır. Cevherin içinden uranyum elementi çıkarıldığında dahi uranyumun etkisinin oldukça büyük olduğunu ve yaydığı ışınların gücünün de bu orantıda çok fazla olduğunu saptamıştır.
Curie, 1. Dünya Savaşı sırasında ilk kez taşınabilir bir röntgen cihazı geliştirmiş ve kızı Irene ile birlikte genç kadınlara X ışını teknolojisini öğretmeye başlamıştır. 1975 yılında da radyoaktif gaz boşaltan boş bir iğne icat etmiş ve bir milyondan fazla askerin bundan yararlanmasını sağlamıştır.
Marie Curie, 1898 yılının mart ayında yaptığı keşifleri bir bildiri makalesinde yayınlamış ve radyoaktivite terimini ilk kez yayınladığı bu makalede kullanmıştır.
Marie Curie’nin deneylerini ve araştırmalarını yaptığı çalışma esnasında kullandığı not defteri 3511 yılına kadar radyoaktif madde taşıyabileceği tespit edildiği için günümüzde ancak kurşun kaplı bölmelerde ve radyoaktif korunma malzemeleri ile incelenebilmektedir.
Marie Curie'nin Atom ile İlgili Çalışmaları Nelerdir?
Marie Curie atomların parçalanabilmesi özelliğini keşfetmiştir. Eşi Pierre Curie ile birlikte radyoaktif maddelerin yaydığı ışığı ortaya çıkararak büyük bir keşif yapmışlardır. Marie Curie daha sonra atom alanında geniş çaplı çalışmalar yapmış ve yaptığı çalışmalar sayesinde 1911 yılında Nobel ödülü kazanmıştır.
Radyoaktif maddeler üzerine yaptığı çalışmalarını ilerleten ve geliştiren bilim insanı Marie Curie radyum elementinin yaydığı ışığı da keşfederek ona radon ismini vermiştir. Radon ışınları üzerinde yaptığı deneyler sırasında helyum yayıldığını fark etmiş ve atomun parçalanabilmesini böylelikle ortaya koymuştur.
Curie daha sonra toryum elementi üzerinde de aynı çalışmaları yapmıştır. Radyoaktivite konusunda ileri düzeyde keşifler ve buluşlar yapmıştır. Üzerinde çalışmalar yaptığı atomların doğal yollardan elde edilebilmesi için de birtakım çalışmalar yürütmüştür. Özellikle uranyumun ayrıştırılması üzerinde yoğun çalışmalar yürütmüştür. Radyoaktivite Marie Curie sayesinde bilimsel bir gerçeklik kazanarak literatüre girmiştir.
Marie Curie'nin Bulduğu Elementler Nelerdir?
Marie Curie’nin bulduğu elementler aşağıda maddeler halinde listelenmiştir.
Marie ve Pierre Curie çifti Temmuz 1898 yılında yeni bir radyoaktif element olan uranyumun radyoaktif bozunmasından kaynaklı ortaya çıkan polonyumu bulduklarını açıklamışlardır. Polonyum elementinin adı Marie’nin memleketi Polonya’dan esinlenerek konulmuştur. Curie çifti daha sonra Eylül 1898 yılında doğal radyoaktif element olan radyumu bulduklarını duyurmuşlardır. Bu çalışmaların ve keşiflerin ardından Marie Curie 1903 yılında doktorasını tamamlamış ve Fransa’da ileri bilim alanında doktora unvanı alan ilk kadın olmuştur. 1911 yılında radyum ve polonyum elementlerinin keşfindeki rolünden dolayı, Nobel Kimya Ödülü’ne layık görülmüştür.
Curie çiftinin radyoaktif bir element olan uranyuma radyoaktif işlemler uygulanmasından sonra polonyumu keşfetmelerinden dolayı bir elementin radyoaktif işlemlerden sonra başka bir elemente dönüşebileceğini göstermişlerdir. Bu çalışma kimya alanında yepyeni bir sayfa açılması anlamına gelmiştir. Marie Curie 1914 yılında Paris Üniversitesi’nde kurulan Radyum Enstitüsü’nün başına getirilmiştir. Radyumun tıptaki öneminden kaynaklı olarak Birinci Dünya Savaşı boyunca X Işını teknolojisinin öğretilmesine ağırlık verilmiş ve fizik tedavi uzmanlarına savaş ortamında radyoloji ekipmanını nasıl kullanacaklarını öğretmiştir.
Marie Curie 1. Dünya Savaşı İlişkisi Nedir?
Marie Curie 1. Dünya Savaşı sırasında, savaş alanında bulunan cerrahlara yardımcı olmak adına savaşın ön saflarına yakın bölgedeki radyolojik merkezlerde bulunmuştur. Radyoloji, anatomi ve otomotiv mekaniği üzerinde yaptığı hızlı bir çalışmadan sonra Curie, X Işını ekipmanı, araçları, yardımcı jeneratörler ve geliştirilen mobil radyografi ünitelerini bu merkezlere tedarik ettirmiştir ve halk arasında Petites Curies yani ‘’Küçük Curies’’ olarak anılmıştır. X Işını makineleri sayesinde hastanelerdeki doktorlar kırılmış kemiklerin, mermilerin ve şarapnel parçalarının yerlerini daha kolay tespit edebilmişlerdir. Curie, Kızıl Haç Radyoloji Servisi’nin müdürü olmuş ve 1914 yılının sonlarında Fransa'nın ilk askeri radyoloji merkezi faaliyetlerini kurmuştur. Curie, vücut ağrılarının hafifletilmesi için radyumun kullanılması gerektiğini hayatı boyunca aktif bir şekilde savunmuştur ve 1. Dünya Savaşı sırasında kendini tedavi işlerine adayan kızı Irene de ona yardımcı olmuştur. Ayrıca fizik tedavi uzmanlarına savaş ortamında radyoloji ekipmanını nasıl kullanacaklarını öğretmiştir. Yürüttüğü çalışmalar neticesinde yüksek dozda radyoaktif ışına maruz kalmıştır.
Marie Curie sayesinde 1. Dünya Savaşı sırasında bir milyondan fazla yaralı askerin X Işını birimleri ile tedavi edildiği tahmin edilmektedir. Bununla birlikte savaş başladıktan hemen sonra kazandığı altın Nobel Ödülü madalyasını bağışlamaya çalışmış ancak Fransız Ulusal Bankası bunu reddetmiştir. Bundan dolayı Curie Nobel Ödülü’nden kazandığı parayı kullanarak savaş tahvilleri satın almıştır. Savaştan sonra savaş deneyimlerini 1921 yılında yayınladığı ‘’La radiologie et la guerre’’ kitabında özetlemiştir.
Marie Curie'nin Fizik Bilimine Katkıları Nedir?
Marie Curie’nin Fizik bilimine katkıları aşağıda maddeler halinde listelenmiştir.
- Uranyumla yaptığı deneyler sonucu radyoaktiviteyi keşfetmiştir.
- Radyoloji bilimini kurmuştur.
Marie Curie'nin Kimya Bilimine Katkıları Nedir?
Marie Curie’nin Kimya bilimine katkıları aşağıda maddeler halinde listelenmiştir.
- Toryumun radyoaktif özelliğini bulmuştur.
- Radyum elementini ayrıştırmıştır.
- Polonyum elementini keşfetmiştir.
Marie Curie Deneyleri Nelerdir?
Marie Curie, Fransız fizikçi Henri Becquerel’in yaptığı çalışmalara hayran kalmıştır. Becquerel uranyumun, Roentgen tarafından bulunan X ışınlarından daha zayıf ışınlar yayınladığını keşfetmiştir. Curie, Becquerel’in yaptığı araştırmaları daha ileriye taşıyarak, uranyum üzerinde deneyler yapmıştır. Yapmış olduğu deneylerde, uranyumun yaydığı ışınların oranının daima sabit olduğunu keşfetmiştir. Bu durumun direkt olarak elementin atomik yapısından dolayı meydana geldiğini düşünmüştür. Bu fikir, atom fiziğinin doğmasını sağlamıştır. Marie Curie uranyumla birçok deney yapmış ve yaptığı bu deneyler sonucunda radyoaktiviteyi keşfetmiştir. Ayrıca toryum elementinin radyoaktif özelliğini bulmuş ve radyum elementini ayrıştırmıştır. Yaptığı çalışmalar sayesinde 1903 yılında Nobel Fizik ödülü ve 1911 yılında Nobel Kimya ödülü almıştır ve radyoloji biliminin kurucusu sayılmaktadır.
Marie Curie'nin Eserleri Nelerdir?
Marie Curie, dünya çapındaki bilim insanları arasında büyük saygı ve takdir görmüştür. 1911 yılından ölüm tarihi 1934 yılına kadar Solvay Konferansı’nın bir üyesi olmuştur. 1922 yılından vefatına kadar yine Milletler Cemiyeti Uluslararası Entelektüel İşbirliği Komitesi’nin bir üyesi olmuştur. Yaptığı radyoaktivite alanındaki öncü araştırmalar ve diğer çalışmaları bilimsel bültenlerdeki çok sayıda makalede kayda geçmiştir.
Marie Curie’nin eserleri aşağıda maddeler halinde listelenmiştir.
- Die Radioaktivität (1911)
- Radyoaktif Maddeler Üzerine Araştırmalar (1904)
- Radyoaktivite ile İzotopi ve İzotopik Elementler Üzerine İnceleme (1910)
- Autobiographical Notes: 1923; the Story of My Life
- The Discovery of Radium. Research on Radioactive
- Pierre Curie (1923)
- Selbstbiographie
- Treatise on Radioactivity (1910)
- La radiologie et La Guerre (1921)
- Lettres
- Escritos Biográficos
- Traité de Radioactivité v. 1 (1910)
- La vita non è facile, e allora?
- Die Entdeckung des Radiums (1912)
- Maria Sklodowska-Curie: Centenary Lectures
- The Discovery of Radium and Radio Active Substances
Marie Curie'nin Çocukluğu Nasıldır?
Marie Curie, 7 Kasım 1867 yılında Polonya’nın Varşova şehrinde ailesinin 5. çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Curie’nin ailesi Polonyalı küçük arazi sahiplerinden olan bir ailedir. Babası fizik ve matematik öğretmeni annesi de müzisyen ve eğitimcidir. Babası, Polonya’nın Rusya baskısının altında olduğundan dolayı Polonyalı memurlar yerine Rusların atanması politikası yüzünden işini ve evini kaybetmiştir. Rusya’nın Polonya üzerindeki baskısı ve asimilasyonu Marie’nin çocukluğu ve kişiliği üzerinde etkili olmuştur. Bunlardan dolayı Curie ailesi yoksul sayılabilecek bir hayat sürmeye başlamıştır. Marie’nin en büyük kardeşi Zosia tifodan ölmüş, annesi son hamileliğinden sonra tüberküloza yakalanmış ve Marie 10 yaşındayken ölmüştür. Yazar Barbara Goldsmith “Obsessive Genius” adlı kitabında, Marie Curie’nin annesinin ölümünün, Curie üzerinde derin bir etkisi olduğunu, yaşam boyu süren depresyonla mücadelesini ateşlediğini belirtmiştir. Marie 1883 yılında 15 yaşındayken liseyi birincilikle bitirmiş ve altın madalya kazanmıştır.
Marie Curie’nin yaşadığı dönemde Rus yönetimi Polonyalı kadınlara okuma izni vermemektedir. Bundan dolayı üniversiteyi Fransa’da okumak istemiş ancak üniversite eğitimi için para sıkıntısı olduğundan kız kardeşiyle bir anlaşma yapmıştır. Buna göre önce Marie çalışacak, kız kardeşi Paris’te tıp okuyacak daha sonra da kız kardeşi onu okutacaktır. Marie, kız kardeşini okutmak amacıyla zengin ailelerin yanında yatılı mürebbiye olarak çalışmaya başlamıştır. Akrabaları olan bir ailenin yanında çalışırken, evin büyük oğlu Kazimierz ile evlenmeye karar verseler de Marie çok fakir olduğu için aile bu evliliğe izin vermemiştir.
Marie Curie'nin Eğitim Hayatı Nasıldır?
Marie Curie 15 yaşındayken liseyi birincilikle bitirip altın madalya kazanmıştır. Curie öğretmen olan babası Wladysław Sklodowski’nin de etkisiyle bilime büyük ilgi duymuştur. Ancak o yıllarda Çarlık Rusya yönetimi altındaki Polonya’da kız çocuklarının bilimsel alanlarda eğitim almasına imkân tanınmamıştır. Bundan dolayı hem Curie hem de kız kardeşi Bronya, diploma almak için yurt dışına gitmeyi düşünmüşlerdir. Fakat okul için gereken paraya sahip değillerdir. Curie kız kardeşi Bronya ile bir anlaşma yapmış ve Bronya’nın okulunu desteklemek için çalışmış ve eğitimini tamamlamasına destek olmuştur. Bronya eğitimini tamamladıktan sonra Curie 1891 yılında 24 yaşındayken, Paris’e gitmiş ve Sorbonne Üniversitesinde eğitimine başlamıştır. Curie kendisini bilimsel çalışmalara adamıştır. Ekonomik olarak zor günler geçirmesine rağmen 1893 yılında Fizik, 1894 yılında da Matematik bölümünü başarıyla bitirmiştir.
Marie Curie Evlenmiş Midir?
Marie Curie 1894 yılında Paris’teki Sorbonne Üniversitesi Fizik Fakültesi’nde profesör olan Pierre Curie ile tanışmış ve ertesi yıl 26 Temmuz Temmuz 1895’te evlenmişlerdir.
Marie Curie'nin Çocukları Kimdir?
Marie Curie’nin çocukları Fransız bilim insanı olan Irène Joliot- Curie ve Fransız ve Amerikalı yazar, gazeteci ve piyanist olan Ève Curie’dir.
Marie Curie'in Torunları Kimdir?
Marie Curie’nin torunları kızı Irène Joliot- Curie’nın çocukları Fransız nükleer fizikçi Hélène Langevin- Joliot ve Fransız biyolog Pierre Joliot’tır.
Marie Curie Kaç Yaşında Vefat Etmiştir?
Marie Curie 4 Temmuz 1934 yılında 66 yaşındayken Fransa'nın Savoy kentinde kan kanserinden vefat etmiştir. Kan kanseri olmasının nedeni aşırı dozda radyasyona maruz kalmasına bağlanmıştır. Bundan dolayı Curie’ye "bilim için ölen kadın" denilmiştir. Marie Curie’nin radyoaktivite üzerinde yaptığı çalışmalardan dolayı, radyoaktivite birimine "Curie" denilmektedir.
Marie Curie Mezarı Nerededir?
Marie Curie vefatının ardından Sceaux'taki aile mezarlığına gömülmüş fakat 20 Nisan 1995 yılında Marie Curie'nin ve kocasının mezarları Fransa'nın ulusal anıt mezarı olan Panthéon'a taşınmıştır.