Bilge Demirköz 1980 yılında İstanbul, Türkiye’de doğmuş ana dalı fizik olan çeşitli dergi ve mecralarda akademik makaleler yayınlamış matematikçi, fizikçi ve bilim insanıdır.
Bilge Demirköz’ün biyografisine bakıldığında henüz İstanbul Amerikan Robert Lisesi'nde okurken TÜBİTAK proje yarışmasında matematik dalında Türkiye'de verilen ilk ödülün sahibi olduğu görülmektedir. Demirköz yurtdışında Oxford, MIT, Cambridge gibi üniversitelerde ve NASA, CERN gibi araştırma enstitülerinde eğitim almış ve önemli projeler içinde bulunmuştur. Bilge Demirköz eğitimlerini tamamladıktan sonra Türkiye’ye dönmüş ve halen önemli projelere katkı sağlamaktadır. Bilge Demirköz günümüzde Orta Doğu Teknik Üniversitesi Fizik Bölümünde öğretim üyesi ve Kalkınma Bakanlığı destekli “Parçacık Radyasyonu Oluşturma Laboratuvarı” isimli yenilikçi malzeme ve elektronikleri uzayda maruz kalacakları radyasyonu test edilen projenin yürütücüsüdür.
Bilge Demirköz’ün yaşam özetinde ulusal ve uluslararası birçok projede yer aldığı ve çeşitli ödüller elde ettiği görülmektedir. Bilge Demirköz ayrıca 2013 tarihinden beri TÜBİTAK Bilim Kurulu Üyesi olarak görev yapmaktadır.
Bilge Demirköz Kaç Yaşındadır?
Bilge Demirköz 42 yaşındadır.
Bilge Demirköz Nerede Yaşamaktadır?
Bilge Demirköz Ankara’da yaşamaktadır.
Bilge Demirköz'ün Bilime ve İnsanlığa Katkıları Nelerdir?
Bilge Demirköz’ün bilime ve insanlığa katkıları aşağıda maddeler halinde verilmiştir.
- Bilge Demirköz’ün L' Oréal’in UNESCO işbirliği ile dünya çapında yürüttüğü Bilim Kadınları Ödülleri'ndeUluslararası Yükselen Yetenek ödülünü kazandığı proje Türkiye’de geliştirilmiş özgün malzemelerin ve elektronik bileşenlerin, uzay için toplam doz etkisi (TID) radyasyon testleri altındaki etkilerinin araştırılması ve dayanıklılığının artırılması ile ilgilidir. Bu alandaki çalışmalar ile uydu teknolojilerindeki radyasyon etkileri hakkında bilgi birikimi kazanılacak ve uzay sektöründe çalışmaya hazır deneyimli bilim insanları yetişmiş olacaktır.
- Demirköz, Uluslararası Uzay İstasyonu’nun üzerindeki Alfa Manyetik Spektrometresi deneyine katılarak, uzay radyasyonu üzerinde çalışmaları ODTÜ’de başlatmış ve sonrasında Türk uyduları için uzay radyasyonu hesaplamaları üzerine çalışmıştır.
- Bilge Demirköz, Kalkınma Bakanlığı destekli “Parçacık Radyasyonu Oluşturma Laboratuvarı” isimli yenilikçi malzeme ve elektronikleri uzayda maruz kalacakları radyasyonu test edilen projenin yürütücüsüdür. Bu proje Türkiye’nin CERN’e asosiye üyeliği kapsamında geliştirilmiş olan ilk projedir ve uzay sanayisine hizmet etmenin ötesinde, Yüksek Işınımlı Büyük Hadron Çarpıştırıcısı yahut nükleer uygulamalar için geliştirilecek olan elektronikler de bu laboratuvarda test edilmektedir.
- Yunus Emre Enstitüsü tarafından projelendirilen "Türkiye Bilimsel ve Akademik İş Birliği Projesi (TABİP)’nin amacı Türkiye'de bulunan ve yurt dışında Türk kimliğine sahip bütün bilim insanlarını bu işbirliği altında toplayabilmek; diğer yanıyla bilim insanlarının birlikte proje geliştirmelerini sağlayabilmektir. Yunus Emre Enstitüsü yıllardır hem sanatsal olarak hem kültürel olarak birçok faaliyette bulunmuştur. Bilge Demirköz, 2017 yılının Belarus'ta bilim senesi olarak ilan edilmesiyle, Yunus Emre Enstitüsü aracılığıyla Belarus'a gitmiş ve oradaki Minsk Bilimler Akademisinde "uzay radyasyonu" konulu bir konferans vermiştir.
L' Oréal’in UNESCO işbirliği ile dağıttığı Uluslararası Yükselen Yetenek Ödülü"ne layık görülen Bilge Demirköz, TABİP ve projeleri özelinde vermiş olduğu röportajda, yaşadığı ve yaşattığı gururu anlattığı sözler aşağıda verilmiştir:
"Bu çok güzel bir duygu. UNESCO dünyanın en önemli bilim, sanat ve eğitim kuruluşu. Kurum hem bilimde bir yenilik yapıp hem de gelecek kuşağa eğitimi veren genç araştırmacılara ödülü veriyor. Kısacası, ödülü vermenin amacı kadınları bilime teşvik etmek. Dünyada bilimle ilgilenen kadınların sayısı çok az. Özellikle şu anda fizik alanında çalışma yapan kadınların oranı yüzde 10, bu çok düşük bir oran. Biz aslında kadınları bilime çekebilirsek; çok daha büyük beyin gücüne ulaşacağız. Bu nedenle benim yarışmaya başvurmaktaki en büyük amacım, yaptıklarımla genç nesillere örnek olmaktır."
Bilge Demirköz'ün Eğitim Hayatı Nasıldır?
Bilge Demirköz, İstanbul Amerikan Robert Lisesi'nde okurken TÜBİTAK proje yarışmasında matematik dalında Türkiye'de verilen ilk ödülü almıştır ve yaptığı bir röportajda hocası Selim Tezel'in yönlendirmesi ve teşvikiyle yarışmaya katılmaya karar verdiğini açıklamıştır.
Bilge Demirköz aslında matematik ve müzikle ilgilenmesine ve fizik derslerini pekte sevmemesine rağmen 14 yaşında Cenevre'de katıldığı Avrupa Matematik Yarışması sonrası CERN'de yapılan gezide gördüklerinden fazlasıyla etkilenmiş ve MIT (Massachusetts Teknoloji Enstitüsü)'ne başvurusunda başvuru mektubunu CERN'de geçirmiş olduğu bir gün üzerine yazmıştır. Henüz İstanbul Amerikan Robert Lisesi'nde okurken Amerika'da bulunan MIT, Harvard, Stanford ve Caltech olmak üzere 4 üniversiteye başvuru yapmış ve Türkiye'deki üniversite sınavlarına hazırlandığı 17 Mart tarihinde MIT tarafından tam burslu olarak kabul almıştır. Ana dalı fizik bölümü olmasına rağmen matematik ve müzik bölümlerinde de yandal yapmıştır. Demirköz, MIT Fizik Öğrenci Birliği ve Türk Öğrenci Birliği başkanlığı yapmış ve lisans ile yüksek lisans eğitimlerini burada tamamlamıştır. Demirköz daha sonra staj yapmak için Almanya'da bulunan Mainz Johannes Gutenberg Üniversitesi'ne gitmiştir.
Bilge Demirköz doktorasına MIT'de başlamasına rağmen o dönemde yaşanan Columbia uzay mekiği kazası dolayısıyla projesini tamamlayamamış ve Oxford Üniversitesi'ne başvurmuştur. Doktorasını İngiltere Enerji Bakanlığı'nın senede beş kişiye verdiği Dorothy Hodgkin bursunu alarak ATLAS deneyinde üç yılda bitirmiştir. Demirköz, 2010 yılında Üniversiteler Arası Kurul’un verdiği doçentlik unvanını kazandıktan sonra Türkiye’ye dönme kararı vermiş ve Şubat 2011 yılında ODTÜ’de eğitim ve araştırma faaliyetlerine başlamıştır.
Bilge Demirköz'ün Okuduğu Okullar Nelerdir?
Bilge Demirköz’ün okuduğu okullar aşağıda maddeler halinde listelenmiştir.
- İstanbul Amerikan Robert Lisesi
- MIT (Massachusetts Teknoloji Enstitüsü)- Fizik
- MIT (Massachusetts Teknoloji Enstitüsü)- Müzik ve Matematik, Yandal
- Almanya Mainz Üniversitesi, Staj
- MIT (Massachusetts Teknoloji Enstitüsü)- Nükleer ve Parçacık Fiziği, Doktora
- Oxford Üniversitesi, Doktora
Bilge Demirköz'ün Kazandığı Ödüller Nelerdir?
Bilge Demirköz’ün kazandığı ödüller aşağıda maddeler halinde listelenmiştir.
- Orloff Service Award- MIT
- En İyi Genç Konuşmacı- Geleceğin Fiziği İçin Geleceğin Dedektörleri, 2006
- Şevket Erk Genç Bilim İnsanı Ödülü- Türk Fizik Derneği, 2008
- Ten Young Outstanding Persons (TOYP) Bilimsel Önderlik Ödülü-Genç Liderler ve Girişimciler Derneği, 2012
- Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde ödüllendirilmiştir, 2013
- Genç Araştırmacı Başarı Ödülü- ODTÜ Geliştirme Vakfı, 2014
- L'Oréal-UNESCO Uluslararası Yükselen Yetenek Ödülü- UNESCO, 2016
- Üstün Başarı Kurumsal Ödülü- Yükseköğretim Kurulu, 2017
- UK Alumni Mesleki Başarı Ödülü- British Council, 2017
2016 yılında UNESCO - L’Oréal Ulusal Genç Bilim Kadınlarına Destek Bursunu kazanan bursiyerlerinden Orta Doğu Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bilge Demirköz, 2017 Uluslararası Yükselen Yetenekler Bursunu almaya hak kazanan 15 bursiyer arasına girmiştir.
Bilge Demirköz İstanbul Amerikan Robert Lisesi’nde okurken TÜBİTAK Proje yarışmasında matematik dalında Türkiye’de verilen ilk ödülü almıştır. Bilge Demirköz 2008 yılında Lindau’daki Nobelli fizik bilim insanları toplantısına davet edilmiştir. Tübitak’ın da Akademik Ortak olarak Lindau Diyaloğu’na katılmasına vesile olduğu için 2009 yılı Lindau toplantısına ve imza törenine davet edilerek, toplantıların 58 yıllık geçmişinde Nobel Ödüllü bilim insanları dışında Lindau’ya ikinci kez davet edilen 9. kişi olan Demirköz, 2010 yılında 60. Toplantıya açılış panelinde konuşmacı olarak davet edilmiştir. Bilge Demirköz 14 Mayıs 2013 tarihinden beri TÜBİTAK Bilim Kurulu Üyesi olarak görev yapmaktadır.
Bilge Demirköz Hangi Okullarda Eğitim Vermiştir?
Bilge Demirköz’ün eğitim verdiği okullar aşağıda maddeler halinde listelenmiştir.
- Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Öğretim Üyeliği
- CERN, Proje Geliştiricisi
- Cambridge Üniversitesi, Proje Geliştiricisi
Bilge Demirköz'ün Röportajlarından Önemli Sözler Nelerdir?
Bilge Demirköz’ün Açık Bilim sitesinde Kerem Kaynar ile yaptığı röportaj sırasında söylediği önemli sözler aşağıda maddeler halinde listelenmiştir.
- ‘’Fiziğe geçiş beklenmedik şekilde oldu. Aslında fizik derslerini hiç sevmiyordum, kafamda hep matematik vardı ve biraz da müzik vardı. Çocukluktan beri sayılar ve notalarla aram iyiydi. 14 yaşında bir Avrupa matematik yarışması oldu Cenevre’de. Şans eseri aslında o sene orda olması, her sene başka bir yerde oluyordu. Bize bu yarışmadan sonra dediler ki, size CERN’ü gezdireceğiz. Ben o zamanlar fiziği sevmeyen biri olarak çok isteyerek gittiğimi söyleyemeyeceğim. Ama gidince görünce gerçekten çok etkilendim. LHC olmadığı halde 27 km‘lik çember oradaydı. O zaman elektron-pozitron çarpıştırıcısı idi ve gene Higgs’i arıyorlardı ama bulamamışlardı. 1983 yılında W ve Z bozonlarını buldular ve bunlar zayıf kuvvetin yani radyoaktivitenin taşıyıcısı. Higgs’ten sonraki en önemli parçacıkları 1983’te CERN bulmuştu. Onu anlatmışlardı turda, evreninin büyümesini anlattılar. Hiç unutmam, böyle bir tane büyük cam blok vardı. Kaldırın dediler. Kaldırmaya çalıştım ve kaldıramayınca çok şaşırmıştım. Çünkü o cam blok kurşun cammış. Kimse kaldıramamıştı, sonra bu bir parçacık dedektörüdür dediler. Bu bloğu kurşundan yapıyoruz ki parçacıklar onun içinde dursun ve biz onun enerjisini ölçelim. Çünkü o camın içerisinde aslında ışıyorlar o parçacıklar. Kalorimetre diyoruz biz bu tür ekipmanlara. İlk kalorimetre ile tanışmam bu şekilde oldu. Sonraları CMS kalorimetresinin kaidesi de Bursa’da bir şirket tarafından yapıldı. Ben ondan sonra kendime “ben bir gün burada çalışmak istiyorum” dedim. Üniversiteye başvurduğumda MIT’ye başvuru mektubumu o CERN’de geçen bir gün üzerine yazdım. Hatta daha sonra MIT’ye gittiğimde kabul komitesinin başkanı ile şans eseri tanıştım ve o bana “aaa, o sen CERN’de çalışmak isteyen kızsın” demiştir.
- ‘’Türkiye’de de yurtdışında birçok popüler ismin bilimi halka sevdirmek için yaptığı çalışmalar gibi çalışmalar yapılıyor. CERN sergisi yaptık mesela, 3 ayda 36.000 kişi ziyaret etti. 38 tane rehberimiz vardı. Çok eğlenceliydi, katılan herkes de öyle düşünüyordu. Şimdi devamı 18 mart’ta olacak, o gün CERN’ün yıllardan beri yaptığı bir aktivite olan “Physics Masterclass”ı ODTÜ’de yapacağız. Sabahtan 32 çocuk gelecek Lise 1 ve Lise 2’lerden ve 4 saat ders alacaklar fizik bölümünden. Öğlen yemeğini buradaki doktora ve yüksek lisans öğrencileri ile yiyecekler. Daha sonra bilgisayar başına oturup Atlas deneyinden canlı gelen verileri analiz edecekler ve saat 4’te kendileri aralarında tartışacaklar. Kendi tartışma gruplarında bu verileri toparlayıp, tartışacaklar. Daha sonra CERN ile canlı bağlantı kurulacak ve bizim seçtiğimiz bir çocuk CERN’e bunu raporlayacak. Dünyanın farklı yerlerinden 8 okul raporlayacak bu şekilde ve daha sonra CERN bu raporları karşılaştıracak. Bence çok güzel şeyler oluyor Türkiye’de bunun gibi ama ben medyanın ilgisizliğinden şikayetçiyim. Bize işin hep magazin boyutunu soruyorlar. Bakın çok güzel örnekler vereceğim, şaşıracaksınız. Misal ITAP var, Muğla’da harika bir teleskopları var. Teleskopu yazın ailelere açıyorlar ve bir hafta gidip teleskopta gözlem yapabiliyorsunuz. Sabahları fizik dersi, öğleden sonra astronomi ve akşam da gözlem yapabiliyorsunuz. Bilkent üniversitesinin de bir hocamızın girişimi, Tuğrul Hakioğlu hocamız harika bir iş yapıyor. Marmaris’te bir okulları var, master ve doktora öğrencileri için kurulmuş bir şey ama yazın ailelere açıyorlar. Orda hem tatil yapıyorlar hem gözlem yapıyorlar akşamları. Ama medyamız bu güzel girişimle pek ilgilenmiyor.’’
- ‘’Aslında toplum olarak hayallerimizi de küçülttük bence. Ben mesela Samanyolu’nu görmüş olmayı çok önemsiyorum. Ben küçükken açık bir havada samanyolu çok rahat gözükürdü, şimdi ışık kirliliğinden gözükmüyor. O samanyoluna bakıyorsunuz çünkü içinde milyarlarca yıldız var, hiçbirini tek olarak görmüyorsunuz hepsi bir olmuş. Türkiye’deki sınav sisteminden dolayı takım çalışmasını bilmiyor çocuklar. Hiçbir ekip çalışması yapılmıyor, çocuklar hep sınav psikolojisinde. Bireye önem veren bir eğitim sistemi var ülkemizde. Bilim kahramanları tam tersi, 9 kişisiniz projede ve o robot çalışacaksa ekip olarak çalışmalısınız. Herkes ortaya bir şey koymaya başlıyor, herkesin katkısı ile şekilleniyor. Biri kol mekanizması yapıyor, biri programını yazıyor ve böylece 9 kişinin katkısı ile ortaya bir başarı çıkıyor. Biz bunu yarışma olarak değil, turnuva olarak sunuyoruz çocuklara. Önemli olan hep bir arada bir şey başarmış olmaları.’’
- ‘’MIT ve Türkiye’deki öğrenciler arasında temelde çok fark yok. Orada da çok zeki çocuklar var, burada da. Burada öğrenci dayanışması eksik. Birbirlerine çok daha fazla destek olmaları lazım. Mesela ben sabahları çok iyi kalkamazdım ve karşımdaki odada kalanlar her sabah beni uyandırırdı erkenden fizik dersine gidelim diye. Bu önemli bir şey. Derse devam etme oranı MIT’de çok yüksektir, çünkü grup halinde gidersiniz derse ama burada devamlılıkların düşük olması beni çok şaşırtıyor. Çünkü MIT’de derse gitmek çok önemlidir, derse devamlılık yüzde yüze çok yakındır. MIT’nin pahalı olması da bir etken tabi, çocuklarda şöyle bir psikoloji var: “Annem babam benim burada okumam için çok para biriktirdi hayatları boyunca”. Orda çocuklar için “College fund – Üniversite bütçesi” dedikleri eğitim parası biriktiriyorlar bankalarda. Biz burada çocuklara ev almak için para biriktiririz, ev alarak yani maddi bir şey alarak destek oluruz; ama orada çocuğa eğitim alıyorlar. Orada paralı ama ben eğitimin paralı olmasına karşıyım; fakat çocukların da bu aldıkları eğitimlerin kıymetini bilmeleri gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca burada çocuklar hep not için çalışıyor, öğrenmek için değil. Yaptığım son sınavda bir tane bile formüle ihtiyaçları yoktu, her şeyi kendileri çıkarmak zorundaydı ve epey bir sarsıldı bazıları. Ezberlemenin hiç fayda etmediği bir sınav yaptık bilerek ve isteyerek. İlkokul, ortaokuldan beri hep testle gelen çocuklar üniversiteye geldiğinde buranın bilim yuvası olduğunu anlamakta bocalıyorlar. Bir de MIT’deki öğrenciler her şeyi yaparım diyerek ve kendilerine güvenerek girerler üniversiteye. Bizde ise biraz törpülenmiş hayallerle karşılaşıyorum. Bu kapıdan kaç çocuk girmiştir “hocam ben hep şunu şunu yapmak istiyordum “ama” diyerek. Ne yazık ki hep bir “ama” var çocuklarda.’’
Bilge Demirköz Şu Anda Nerede Görev Yapmaktadır?
Bilge Demirköz günümüzde, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Fizik Bölümü’nde öğretim üyesi ve Kalkınma Bakanlığı destekli “Parçacık Radyasyonu Oluşturma Laboratuarı” isimli yenilikçi malzeme ve elektronikleri uzayda maruz kalacakları radyasyonu test edilen projenin yürütücüsüdür.
Bilge Demirköz'ün Çalışmaları ve Eserleri Nelerdir?
Bilge Demirköz'ün çalışmaları ve eserleri aşağıda maddeler halinde listelenmiştir.
- Bilge Demirköz, MIT'de devam etmeyi seçtiği akademik hayatında AMS (Alpha Magnetic Spectrometer) projesinin TRD Geçiş Radyasyonu Dedektörünün yapımında görev alarak NASA ile dört yıl çalışmıştır.
- Bilge Demirköz 2004 yılında İstanbul'da Atina Olimpiyatları meşalesini taşımıştır.
- Doktorası sırasında ATLAS projesinde görev alarak İsviçre'nin Cenevre kenti yakınında bulunan CERN (Avrupa Nükleer Araştırmalar Merkezi)'de çalışmalara katılan Demirköz, ATLAS in SCT (Semi-Conductor Tracker) dedektörünün yapımında çalışmıştır.
- Türkiye CERN'e üye olmadığı halde, CERN tarafından Research Fellow ünvanıyla CERN'ün elemanı olarak kabul edilen Demirköz, iki yılı aşkın CERN adına görev yapmıştır.
- ATLAS dedektörünün hem veri alım ve tetikleme sisteminde hem de karanlık madde bulgu hassasiyetini arttırmak için çalışmıştır.
- Altı ay boyunca Cambridge Üniversitesi adına çalıştıktan sonra görevine yine ATLAS projesinde Barselona Üniversitesi (IFAE) adına CERN de devam eden Demirköz, ATLAS'in bastığı ilk makalelerden üçünde QCD (kuantum kromo dinamiği) ve jet bulguları analizi konusunda önemli rol oynamıştır.
- Şubat 2011 yılında ODTÜ'de doçent olarak eğitim ve araştırma faaliyetlerine başlayan Demirköz, AMS-02 deneyinin Mayıs 2011'de uzaya gitmesi ve Uluslararası Uzay İstasyonu'na yerleştirilmesiyle birlikte, AMS-02 deneyinde tekrar görev almıştır.
- AEK (Türkiye Atom Enerjisi Kurumu)'na sunmuş olduğu projenin Ağustos 2012'de kabulü sonucunda Türkiye AMS-02 deneyinin resmi üyesi olmuştur.
- Nisan 2013 yılında AMS-02'nin ilk makalesi, kozmik ışınlarda positron oranı ölçümü, karanlık madde konusuna ışık tutabileceğinden bilim dünyasında geniş yankı bulmuştur.
- Bilge Demirköz, Türkiye'nin CERN'e üyelik sürecini kolaylaştırmak, halkımızın CERN'ü ve araştırmaları tanıması için, 2 Nisan 2012 ile 8 Temmuz 2012 tarihleri arasında CERN'ün büyük gezici sergisi olan "Bilimi Hızlandırıyoruz"un ODTÜ'de sergilenmesine vesile olmuş ve sergi 2 Nisan 2012 yılında CERN Başkanı, TAEK Başkanı ve ODTÜ rektörünün katılımıyla açılmıştır.
- Bilge Demirköz, Mayıs 2011'de fiziğe ve bilim iletişimine yaptığı katkılardan ötürü, TED (Technology Entertainment Design) tarafından TED Fellow seçilerek, Temmuz 2011 yılında Edinbourgh'deki TED Global toplantısında bir konuşma vermiştir.
- WEF (World Economic Forum) un Istanbul Hub'ı tarafından Global Shapers seçilerek, WEF'in İstanbul'daki toplantısına katılan Demirköz, Temmuz 2012'de, TÜBA (Türkiye Bilimler Akademisine) Asosiye üye olarak seçilmiştir.
- Telekom Dünyası dergisinde bir süre makaleler yayınlamıştır.
- Bilim ve Teknik Dergisinde de zaman zaman makaleler yayınlamaktadır.
- Bilge Demirköz Orta Doğu ülkelerini temsilen 2014 yılında CERN’ün ACCU (CERN Kullanıcıları Danışma Kurulu)’na seçilmiştir.
- 2013 yılından itibaren TÜBİTAK Bilim Kurulu Üyesi görevini sürdürmektedir.